Wednesday, June 01, 2005

Plaza İnsanları

1. Bunlar ozellikle Maslak, Etiler ve Gayrettepe civarindaki plazalarda calisan insanlardir . Is cikisinda buralardan geciyor olursaniz temiz pak,takim ya da abiye elbiseler icersinde yakisikli erkekler, guzel bayanlar, yani toplamda cilgin gencler gorursunuz.

2. Labirentte oldugunu bilmeyen labirent fareleridir onlar.

3. Servisle gelip servisle giderler. tower denilen binanin katlari arasinda bidir bidir dolanip çay kahve ve sigara tüketirler.

4. Tasidiklari en belirgin semptom, tatil arzusudur.

5. Bayan olanlari network, fabrika, altinyildiz, carsi, ipekyol, mudo gibi magazalarin varlik sebebidir.

6. Ayni zamanda e-mail zincirlerinin sadik "forward" halkalaridir.

7. Cogu zaman tamamen iki ayri kisilik gelistirmis fanilerdir. İcten olunmayan, ama distan öyleymis gibi gözüken.

8. Ana kapidan giriste manyetik kartlarini turnikedeki sensörlere okutmak zorundadir. giris ve çikislarda cantalari x isini taramasina tabi tutulur. Manyetik kimlik kartlarini görünür bir sekilde tasimak durumundadirlar, bazen kolye gibi boyunlarina asarlar.

9. Güvenlik görevlileri hepsine süpheyle yaklasir, potansiyel suikastçi muamelesi görürler.

10. Sabahlari, henüz uykusu açilmamis resepsiyonistlerin ve asik suratli güvenlik görevlilerinin önünden geçerek kendilerini güvenli (!!!) binalarin koyu renk camlarla gün isigindan ayrilmis bedenlerine teslim eden ve zaman zaman o camlardan disariya baktiginda metrelerce asagida yagmurun camurun arasinda dura kalka ilerleyen trafigin, ufka kadar uzanan gri renkli binalarin, sokaklarin, egri bügrü evlerle dolu yokuslarin camuru andiran curcunasini görerek gerçek zamanin disinda yasayan, yasatilan(!!) insan kitlesidir, sosyolojik olgudur.

11. Bütün müdürler aslinda yeteneksiz, bütün isler içsel bir kumpas hikayesidir nedense.

12. Plazada yasamak kasabada yasamak gibidir. Plazada yasam ; koca memeli sekreterlerin diyet krakerlerini kemirirken yaptigi dedikodularin konusu olmak, satistaki güzel bacakli buket hanima (ki kendisi tanga buket olarak bilinir) ya da ayni ekibin yöneticisi solaryum ve fitness burak beye asik olarak ELLI hafta boyunca iki haftalik tatili planlayarak bir hafta kala çocuk gibi sevinçli bütün plazaya kendini duyurmak zorunda hissetmek, insan kaynaklarindan nefret ederken ticket'larin hiçbir ögle yemegi masrafina yetmemesi, 1 saatlik azad süresince avluya hava almaya salinan mahkumlar gibi ince ince siralar halinde çikilan ögle tatillerinde zamanin bir anda uçup gitmesi, sabahlari simit, çatal ve poset çaydan olusan fiks menünün sıkıcılığı, internet'ten gazete okumak, aksam servislerindeki zoraki konusmalar, pegueot minibüslerinin pancar motoru andiran homurtusu demektir.

13. Asansörde tavanda hiç varolmamis bir lekeye bakmalar, dolu tuvalet fobileri, sivi sabunun kötü kokusu, hali üzerindeki sallama çay lekeleri, sanki hiç sulanmadan, sevilmeden yasayabilirmis gibi görünen plastik renkli bitkiler, plazadaki yasama ait seylerdir.

14. Beyaz flouresan isiklari, servis saatinden sonraki sessizlikler, geceleri sagdan soldan gelen tuhaf tikirtilar, vampir modunda yasayan gece çalisanlari ve onlarin yorgun yüzlerine ilistirilmis kanli gözlerdir, plazadaki yasamin gercekleri.

15. Sıkıcı toplantilar, küçük kübik masa yerlesimlerinde kurulan dünyalar, mantar panolardaki hiç bakilmayan fotograflar, birbirine benzer bes para etmez palavra özlü sözler, hep kaybolan kalemler, burusmus post-it'ler, plazadaki yasamin aksesuarlaridir.

16. Bir baska yasam hayalleri, asik olmayi unutmak, aglamayi unutmak, o plastik ruhlu bitkiler gibi olmak ve olmazsa olmaz "herseyi birakip çekip gitmek" hayali ... Hersey simdi yazilsa plaza insanlari, maslov'un ihtiyaçlarin hiyerarsisinde nerede yer alirdi acaba ?

No comments: